Yorgunluğunuzun sebebi demir eksikliği olabilir!
Halk içinde kansızlık olarak malum demir eksikliği anemisinin görülen en yaygın emareleri;‘huzursuzluk, dikkat eksikliği, çevreye olan ilgide azalma, düşük emek harcama performansı, davranış değişimleri, taş, toprak, buz, cam şeklinde gıda kıymeti olmayan maddelerin yenilmesi, ağız içi ve ciltte değişimler, saçlarda kırılma, saç dökülmesi, dudak çevresinde çatlaklar, dilde yanma hissi, tat almada azalma, yutma güçlüğü, kaşık tırnak şeklinde tırnak değişimleri, bacak ağrıları, vücut direncinin azalmasından kaynaklı artmış enfeksiyon sıklığı’ şeklinde bir oldukça emare ve bulgu demir eksikliğine bağlı olarak gelişir. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Onur Kamil Basmacıoğlu ‘Demir eksikliği anemisi’ hakkında bilgiler verdi.
VÜCUT İÇİN DEMİR MİNERALİNİN ÖNEMİ
Demir eksikliği anemisi en sık görülen anemi olup dünya nüfusunun minimum beşte birini etkilemektedir. Devletimizde de en sık görülen anemidir. Demir yeryüzünde sık olarak bulunmakla beraber vücuda alınımı sıkı denetim altındadır. Demir vücutta kanımızdaki kırmızı kürelerinin oksijen taşımasından görevli olan hemoglobin yapısında bulunan mühim mineraldir. Demir minerali yalnız kanda oksijen taşınmasında görevli olmayıp kas dokusu fonksiyonları, elektron transferi, DNA yapımı ve enzim fonksiyonları açısından da önemi vardır. Vücudumuzda kas, karaciğer, kemik iliği, dalak şeklinde organlarda kullanılmayan miktarları depolanır. Vücudumuzdaki toplam miktarı 4-5 gr kadardır. Rejimle aldığımız demirin ortalama %1 -10 emilebilmektedir. Her gün 1-2 mg demiri cilt, tırnak ve mide bağırsak sistemi ile kaybolan dokularla atarız. 1-2 mg da demiri de bedenimize almamız gereklidir. Günlük demir ihtiyacının karşılanması için minimum 15-20 mg kadar demire ihtiyacımız vardır.
KANSIZLIK NEDEN OLUR?
Anemi vücutta oksijenin taşınmasından görevli olan, kanımızda kırmızı kürelerde bulunan hemoglobin miktarının normalden azca olması durumudur. Hemoglobinin Erkeklerde 13 g/dl, hanımlarda 12 g/dL altında olması anemi olarak bilinir. Aneminin birçok sebebi vardır. Bunların mühim bir kısmı hemoglobinin yapımında kullanılan Demir, Vitamin B12, Folik Asit şeklinde hemoglobin yapımında kullanılan maddelerin eksikliğine bağlı olarak hemoglobinin vücut ihtiyacı kadar yapılamamasıdır. Bu tür anemiler beslenmeye bağlı anemiler olup en sık görüleni ise Demir eksikliği anemisidir.
HAYVANSAL KAYNAKLI DEMİR, BİTKİSEL KAYNAKLI DEMİRE GÖRE DAHA İYİ EMİLİYOR
Demir eksikliğinin mühim sebeplerinden biri beslenme biçimi. Hayvansal gıdalardan alınan demir daha iyi emilir. Bitkisel kaynaklı demirin emilim öncesi midede işlem görmesi gerekir bundan dolayı emilim birazcık daha düşüktür. Demir eksikliğinin en mühim nedenlerden biri yetersiz demir alımıdır. Bilhassa vejeteryan rejim uygulayanlarda yada yetersiz hayvani besin alımlarda bu durum söz mevzusu olabilir. Kimi zaman de gastrointestinal sistemden emilim bozulabilir. Gluten enteropatisi (Çöliyak Hastalığı), atrofik gastrit, besinlerin emilim bozulumuyla giden malabsorbsiyon durumları, daha ilkin kişinin mide-bağırsak ameliyatı geçirmiş olması, zayıflama amacıyla meydana getirilen operasyonlar, uzamış ishal şeklinde nedenler demirin sindirim sisteminden yeterince emilememesi sonucu yetersiz alıma yol açabilir.
KADINLAR DAHA BÜYÜK RİSK ALTINDA
Demir eksikliğinin bir öteki mühim sebebi ise vücutta beklenenden daha çok demirin kaybedilmesidir. Bilhassa hanımlarda sık ve aşırı tane kanamaları genital organ hastalıklarına eşlik edebilir. Kanama pıhtılaşma bozukluğu olan yada ilaç kullanımına bağlı kanama eğilimi artan hanımlarda aşırı menstrüsyonda kan kayıpları gözlenebilir. Gastrointestinal sistem hastalıklarında da vücuttan açık yada gizli saklı şekilde mühim kan kayıpları olabilir. Bilhassa duodenal ülser, mide ülseri, damar genişlemeleri, özafagus varisleri, hemoroid, divertüküller, gastrointestinal sistem fena huylu hastalıkları mide-bağırsak sisteminden mühim kayıplara yol açabilirler. Bazı durumlarda ise vücudun demir ihtiyacı artış izah edebilir, bilhassa erişkinlik döneminde süratli gelişme, gebelik ve laktasyon dönemlerinde bebeğinin de demir ihtiyacının anne tarafınca karşılanması sebebiyle vücudun demir ihtiyacı artar.
DEMİR EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Demir eksikliği anemisi olan kişilerde huzursuzluk, dikkat eksikliği, çevreye olan ilgide azalma, düşük emek harcama performansı, davranış değişimleri, taş, toprak, buz, cam şeklinde gıda kıymeti olmayan maddelerin yenilmesi, ağız içi ve ciltte değişimler, saçlarda kırılma, saç dökülmesi, dudak çevresinde çatlaklar, dilde yanma hissi, tat almada azalma, yutma güçlüğü, kaşık tırnak şeklinde tırnak değişimleri, bacak ağrıları, vücut direncinde azalmasından kaynaklı artmış enfeksiyon sıklığı şeklinde bir oldukça emare ve bulgu demir eksikliğine bağlı olarak gelişir. Bunun yanı sıra gelişen aneminin de yol açmış olduğu oldukça daha mühim klinik problemler söz mevzusudur. Hastanın cildi ve göz küresi nefes görünümündedir. Anemisi olan hastalar acele yorulur, baş dönmesi, baş ağrısı daha sık görülür. Soğuk havalara hoşgörü azalmıştır. Günlük işlerde bile nefes darlığı, çarpıntı gelişebilir. Nefes darlığı, çarpıntı şeklinde yakınmalar istirahat ile azalabilir. Unutkanlık, hanımlarda tane düzensizliği, çocuklarda gelişme geriliği şeklinde problemlere çoğunlukla rastlanabilir.
KANSIZLIK NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Kansızlığı olan hastaların niçin kansız bulunduğunu araştırılması için hastanın dikkatli şekilde hikayesinin alınması gereklidir. Beslenme düzensizlikleri, ağrı kesici şeklinde mide ve bağırsak mukozasına zarar veren ilaç kullanımı, aile öyküsü, bağırsak alışkınlıklarında değişim, dışkısında kırmızı yada siyah renk kanama olup olmadığı, hasta kadınsa adetlerinin özellikleri önemlidir. Demir eksikliği saptanmışsa kesinlikle sebebi araştırılmalıdır. 50 yaşın üstündeki yetişkinlerde demir eksikliğinin en mühim sebebi mide-bağırsak sistemindeki kayıplardır. Demir eksikliği diyebilmek için yalnız kan sayımı kafi değildir. Kan demir düzeyi, ferritin düzeyi, demir bağlama kapasitesi şeklinde demir eksikliğini kanıtlayan kan testlerine bakılır. Mide-bağırsak sisteminden yitik olup olmadığı yönünden dışkıda gizli saklı kan değerlendirilmelidir. 50 YAŞ ÜSTÜNDE DEMİR EKSİKLİĞİNE DİKKAT! 50 yaşın üstünde anemisi olan hanım yada adam tüm bireyler endoskopi ile bilhassa mide barsak kanseri ve buna yol açabilecek polip şeklinde patolojilerin varlığı açısından değerlendirilmelidir.
NEDENİ BELİRLENMEDEN DEMİR İLACI ALMAYIN!
Demir eksikliği ve sebebi gösterilmeden anemi tedavisini demir içeren ilaçlarla tedavi etmek mühim bir hatadır. Gereksiz yere alınan demir vücuttan atılamaz. Belirli organlarda birikme riski gösterir mühim sıhhat problemlerine niçin olur. Demir eksikliği anemisi ve sebebi gösterilmişse tedavi demirin yerine konulmasıdır. Fazlaca ileri düzeyde demir eksikliği anemisi olmayan mide-bağırsak sisteminden demir emilimini engelleyecek hastalığı olmayanlarda ağızdan verilen demir içeren ilaçlar yeterlidir.
DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ TEDAVİSİ SÜRECİ
Tedavi süresi aneminin derinliğine, kaybın devam edip etmediğine, demir preperatlarının emilimini etkileyebilecek patolojilere ve demir içeren ilaçların yan etkilerine gore değişmektedir. Hedef düzgüsel hemoglobin düzeyine ulaştıktan sonrasında depo demirlerinin de yerine konulması için 2-6 ay tedaviye devam edilmelidir. Oral alamayan hastalarda, hızla tedavi gerektiren kalp, böbrek hastalığı olan bireylerde damardan demir içeren ilaçlar uygulanabilir. Oral demir tedavisi esnasında ilaçlara bağlı olarak bulantı, kusma, hazımsızlık, kabızlık, ishal, koyu renkli dışkılama görülebilir. İleri düzeyde anemisi olanlarda ise kan transfüzyonları da gerekebilir.