Motivasyon, bir kereye mahsus depolanan ve sonrasında planlanan eylemi gerçekleştirirken hep aynı yükseklikte kalan bir şey değildir. Sanıldığının aksine motivasyonun korunması, tazelenmesi ve yükseltilmesi gerekir. Motivasyon içsel bir yakıt gibidir. Bu yakıtı doğru yerde, doğru fiil için harcamak önemlidir. Motivasyonun düşmesine yol açan etkenlerin başlangıcında stres gelmektedir. Stres altındayken zihnimiz baskılanır. Bu şekilde durumlarda verdiğimiz kararları kesinlikle gözden geçirmemiz gerekir. Şu sebeple stres, kısa vadeli menfaatlerimizi daha çok ön plana çıkararak uzun vadeli planlar ve eyleme geçilmesi ihtiyaç duyulan durumlarla ilgili yanılmamıza sebep olabilir. Meydana getirilen araştırmalar stres altında olmanın motivasyonu düşürdüğünü ve alınan kararları negatif etkilediğini göstermektedir. Bu sebeple stresli durumlarda nefes egzersizleri yapmak, kısa süreli de olsa nefese ve bedene odaklanmak daha çok katkı elde edecektir. Motivasyonun düşmesinde gerçekleşmesi zor hedefler belirlemek de etkendir. Sürdürülmesi mümkün olmayan, gerçekleşmesi zor hedefler karşısında zihniniz de bir süre sonrasında eylemi gerçekleştirmek istemeyecektir. Burada dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan önemli konulardan biri, gerçekleşmesi zor hedefler karşısında “Beceremiyorum, yapamıyorum…”
şeklindeki etiketlendirmedir. Bu, zihninizi ikna edip kendinizi yetersiz hissettirebilir. Bunun yerine hedefi yenilemek ya da mevcut koşuldan arzulanan duruma geçişle ilgili yeni strateji geliştirmek önemlidir. Kim bilir en mühim motivasyon kırıcı etken, içsel yakıtı doğru yerde harcamamaktır. Mesela motive oldunuz, mükemmel bir kitap ve kahve eşliğinde kendinizle baş başa bir saat geçireceksiniz, tam o sırada “Ben evi temizleyeyim, şu işi de bitireyim, şunu da yapayım sonrasında başlarım” diyorsunuz. Aklınızdaki her işi bitirdikten sonrasında artık kitap okumak ve kahve içmek yerine değişik bir şey yapmak isteyebilir ya da bitkin olduğunuzu fark edebilirsiniz. Bu örneği hayatınızın her alanına uyarlayabilirsiniz. Motivasyonunuzu yakıt olarak ilgili mevzu yerine değişik yerde harcamak, aslolan arzuladığınız şeyi yapmak için yakıtsız kalmanıza sebep olabilir. Hayatınızda bir türlü sıra gelmediğini düşündüğünüz mevzulara göz atarsanız bu okuduklarınızla ilişiğini bulabilirsiniz. Diyelim ki tüm koşullar uygun ve eyleme geçmeniz için hiçbir engel yok, gene de mevzuya dikkatinizi veremediğinizi hissedebilirsiniz. Bunun altındaki nedense uykusuzluk ya da beslenme şekliniz olabilir.
Uykusuzluk, ön beyin kısmını ve karar verme mekanizmasını direkt etkisinde bırakır. Bitkin bir zihinle yüksek motivasyonlu iş yapmanız güçleşir. Zihin yorgunluğunu gidermek için uyku, beslenme ve meditasyon önemlidir. Zihin rahat olmadığı vakit stres yapacağından aniden yaşadığınız motivasyon eksikliği mevzusunda kısır döngüye girmiş olmuş olursunuz. Gününüzü, haftanızı planlarken vakit yönetimini doğru yapmamanız da motivasyon düşüşüne sebep olur. Kısa sürede bitmesi ihtiyaç duyulan işler, yetişmesi ihtiyaç duyulan projeler, geç kalınmaması ihtiyaç duyulan buluşmalar derken ortaya çıkan sıkışık enerji motivasyonu düşürecektir. Süre yönetimi yaparken nelerin sizin için daha mühim, hangi işlerin daha acil, hangi görevlerin size ilişkin bulunduğunu denetim etmelisiniz. Çoğunlukla insanların yoğunluğunun temel sebebinin, başkalarına ilişkin olan işleri kendilerine aitmiş benzer biçimde halletmeye emekleri olduğu gözlemlenir. Negatif etkenleri ortadan kaldırdığınızda motivasyonunuz artar. Yaşam süresince her şey denge halindeyken yolundadır. Motivasyondan beklentimizi de dengede tutmalıyız. Her an yüksek motivasyonla emek harcamayı düşünmek de sürdürülebilir bir hedef değildir. Yakıt, sizi olduğunuz yerden varmak istediğiniz yere götürmelidir. Oraya aniden ışınlanmayı düşünmek sizi gene bu yazının başına götürecektir.
