Klinik psikolog, oyun bağımlılığı mevzusunda uyardı
Uzman Klinik Psikolog Beste Çokaygil, oyun bağımlılığının 2019 senesinde Dünya Sıhhat Örgütü tarafınca bir hastalık olarak tanındığını belirtti. Çokaygil, yetişkinlerin oyun bağımlılığı sonucunda “antisosyal, öfkeli ve saldırgan davranışlar” benzer biçimde ruhsal sorunların yanı sıra, “sağlıksız beslenme ile aşırı kiloluluk, migren, ellerde uyuşma, baş ve göz ağrıları” benzer biçimde fizyolojik sıhhat sorunları yaşayabileceğini söylemiş oldu. Psikolog Çokaygil, bağımlılığın toplumsal dünyadaki etkilerinin ise evliliklerin bozulması yada iş yaşamının sona ermesine kadar gidebileceğini açıkladı.
Dijital oyunların, insanların günlük işlevselliklerini ve sağlıklarını mühim düzeyde etkilemeye başladığında bağımlı olmaktan söz edildiğini de ifade eden Psikolog Çokaygil, hastalığı, “Şahıs, oyun sonucunda elde etmiş olduğu hazzı yine yaşamak isteyerek davranışsal bir bağımlılık geliştirir ve kendini izole ederek tüm vaktini oyun oynayarak harcamaya adım atar” diye deklare etti.
“Oyun oynamadıkları süre sinirli olabilirler”
Erişkin insanların hayatlarında yaşamış olduğu bireysel, aileyle ilgili ve kariyer problemlerinden bir kaçış yolu olarak kendini çeşitli oyunlara verdiğine, bu bağımlılıkla birlikte günlük işlerini, ailesini, işini ve dostlarını ertelediğine değinen Psikolog Çokaygil, “Oyun oynamadıkları süre sinirli bir ruh hali içinde olmaları, oyunu bırakamamaları, yiyecek, uyku ve kişisel bakım benzer biçimde fizyolojik gereksinimlerini gidermemeleri, evvel keyif alarak gerçekleştirdikleri aktivitelere karşı ilgi azalması, iş hayatlarında performans düşüklüğü yaşamaları ve aileleriyle birlikte zaman geçirmek yerine oyun oynamayı tercih etmeleri oyun bağımlılığının mühim emareleri arasındadır” şeklinde konuştu.
“Evliliklerini bitirebilir yada işlerini kaybedebilirler”
Psikolog Çokaygil, toplumsal yaşamlarında çekingen kişilerin, oyun esnasında baskı altında hissetmeyip kendilerini daha kolay ifade ettiklerinden dolayı oyunda daha fazlaca zaman geçirebildiğini dile getirdi. İş yada aile yaşamlarındaki takdir görme gereksinimindeki kişilerin, bu ihtiyacı oyundaki başarıyla giderdiğini belirten Psikolog Çokaygil, “Bu da oyun oynama süresini yükselterek bağımlılığa sebep olabilir. Hem de oyunlara fazlaca para harcadıkları için ekonomik olarak zor durumda kalabilir, birliktelikleri bozulabilir ya da işlerini kaybedebilecek noktaya gelebilirler” dedi.
“Oyun süresini her gün birazcık birazcık azaltabilirsiniz”
Bu bağımlılığını yenmenin ilk kuralının “bağımlılığın bilincinde olmak” bulunduğunun altını çizen Psikolog Çokaygil, mevzuyla ilgili olarak şunları söylemiş oldu:
“Oyun oynarken kendinize bir süre sınırı koyarak alarm kurabilirsiniz. Günde 8-9 saat oyunda zaman geçiriyorsanız bu süreyi birden en aza indirmek yerine 4-5 saat, sonrasında ise 2-3 saat benzer biçimde birazcık birazcık azaltabilirsiniz. Oyun süresinin dışındaki zamanlarda ise yürüyüş yapma, beyazperdeye gitme, ailenizle birlikte zaman geçirme benzer biçimde çeşitli aktivitelerle zamanınızı doldurabilirsiniz. Yalnız olduğunuzda oyun oynamaya yönelebileceğinizden dolayı mümkün olmasıyla birlikte yalnız kalmamaya itina göstererek çevrenizdeki kişilerle süre geçirmeye çalışın. Gitmenizin mecburi olduğu bir kursa yazılarak kendinize yeni bir hobi edinebilirsiniz.”